Tarım ve Orman Bakanlığınca son günlerde gündemde olan bahisler hakkında açıklama yapıldı.
Açıklamada “Türkiye’nin yurt dışında özel bölüm aracılığıyla gerçekleştirilmesi planlanan ziraî yatırımlarına ait vizyonuyla ilgili açıklama yapılması gereği duyulmuştur. Yurt dışında ziraî yatırım yapmak konusunda Tük şirketleri, yani özel bölüm en son karar verici olacaktır. Bakanlık olarak vazifemiz, yatırımcı firmalarımıza yatırım yapılacak ülke ortamı hakkında bilgi vermek ve yatırımcıların haklarını koruyacak halde tüzel bir yer oluşturmaktır. Ülkemiz bilhassa soya ve ayçiçeği üzere eserleri büyük oranda ithal etmektedir. Bu eserlerin yetiştirilmesi için kâfi toprağımız bulunsa bile iklim ve coğrafik şartlar iç talebi karşılayacak oranda üretim yapılmasına imkân vermemektedir. Ayrıyeten Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığı da aşikardır. Ülkemizin planladığı bu vizyoner yatırımlar, ithal edilen eserlerin azalması ve cari açığın kapatılmasında da kıymetli bir rol oynayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ismine yurt dışında arazi kiralanması kelam konusu da değildir” denildi.
“TARIMSAL ÜRETİM HAYATİ BİR HAL ALMIŞTIR”
Yapılan açıklamanın devamında “Ülkemizin tarım siyasetinde önceliği, tüm tarım alanlarımızın verimli bir halde kullanılması, alın ve akıl teri döken çiftçimizin desteklenmesidir. Bu minvalde Bakanlığımız göç, veraset ve öteki nedenlerle terk edilmiş tarım topraklarını yine üretime kazandırmak için yeni bir destekleme modeli geliştirmek üzere çalışma yürütmektedir. Türkiye, ziraî üretim, tarım teknolojileri ve besin sanayiinde dünyanın en önde gelen ülkelerinden biridir. Ülkemiz Birleşmiş Milletler (BM) Besin ve Tarım Örgütü (FAO) 2020 yılı bilgilerine nazaran dünya bitkisel eserler üretiminde 12’nci, zerzevat üretiminde 4’üncü ve meyve üretiminde ise 6’ncı sıradadır. Ziraî hasıla bakımından da Avrupa’da birinci durumdadır. Bu manada özel bölümün ziraî kalkınma sürecine dahil olması için teşvik edilmesi büyük değer taşımaktadır. Türkiye’nin kendi teknolojisini ve bilgi birikimini devreye sokarak başka ülkelerle yapacağı tarım alanındaki iş birliği, büyük potansiyelimizi hayata geçirme fırsatı sunacaktır. Bu sayede, Türk yatırımcılar da bilgi birikimlerini ve deneyimlerini ihraç edebileceklerdir. Yaşanan pandemi süreci, Rusya-Ukrayna savaşı, global iklim değişikliği ve artan nüfus nedeniyle ziraî üretim daha da hayati bir hal almıştır. Bu ortamda Türkiye’nin ve iş insanlarımızın global besin piyasasında kelam sahibi olması ismine Bakanlığımızın yeni vizyonu büyük ehemmiyet kazanmıştır” tabirleri kullanıldı.
YURT DIŞINDA ARAZİ KİRALANMASI KELAM KONUSU DEĞİL
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yurt dışında arazi kiralama argümanlarına karşılık verilerek, “Bakanlığımızın vizyonu yurt dışında ziraî üretim yapmak için Türk yatırımcısını teşvik etmek ve onlara avantaj sağlamaktır. Bakanlığımızın misyonu yatırımcılarımıza yabancı ülkelerdeki ziraî yatırım imkanları hakkında bütün taraflarıyla bilgi vermektir. Ayrıyeten yatırımcılarımızın haklarını koruyacak halde hukuksal bir yer oluşturmaktır. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ismine yurt dışında arazi kiralanması kelam konusu da değildir. Bakanlık olarak pandemi süreci başta olmak üzere alın terini büyük emeklerle toprağa dökerek insanımızın karnını doyuran çiftçilerimizin her vakit yanında olduk, sonuna kadar da yanlarında olacağımızı hürmetlerimizle kamuoyuna duyururuz” denildi.