Daha önce Süper Lig’de birçok kulübü çalıştırmış olan ve Beşiktaş ile 1 Süper Lig 1 de Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşayan Sergen Yalçın, son devirde yine spor yorumculuğuna soyundu.
Kullandığı tabirlerle dikkatleri üzerine çeken ve birçok ismi eleştiren Yalçın, bu defa de Galatasaray’ın file bekçisi Fernando Muslera’yı gaye aldı.
Fernando Muslera’nın Jose Mourinho ile ilgili kullandığı sözleri eleştiren Yalçın’ın Baş Sports YouTube kanalındaki yorumları şu biçimde:
“BU KARŞILIK ONUN UZUNLUĞUNU AŞMIŞ”
“Muslera, sen yorumcu değilsin hocam. Sen bu işlere karışma. Senin uzunluğunu aşar o işler. Son devirde Muslera’nın saha içindeki hareketleri de olağan değil. Dikkat et, oyunda daima hakemin üzerine koşan bir Muslera var. Bu sene biraz çizmeyi aştı üzere duruyor. Fenerbahçe Teknik Yöneticisi Jose Mourinho’ya verdiği karşılık, onun uzunluğunu aşmış biraz.”
“SEN İŞİNE BAK”
“Seni ilgilendirmez. Sen, Galatasaray’ın kalecisisin işine bak. Hepimizin bildiği bir Muslera figürü var Türkiye’de. Efendi, düzgün bir figür var. Ben eleştiririm, benim işim bu! Ben Galatasaray’ın kalesine geçeyim, Muslera gelsin buraya otursun o eleştirsin. Sen işine bak. Sanene Mourinho’nun yaptığı açıklamadan seninle ilgili bir şey söylememiş ki.”
“MUSLERA’YA MI KALDI?”
“Galatasaray Kulübü ile ilgili de bir şey söylememiş. Galatasaray ile ilgili bir şey söylese bile seni ilgilendirmez. Galatasaray Kulübü karşılık verir ona. O vakit bütün futbolcular çıkıp Mourinho’ya yanıt versin. Muslera’ya mı kaldı Türk futbolunu korumak?”
NE OLMUŞTU?
Galatasaray’ın kaptanı Fernando Muslera, 3-2 kazandıkları Samsunspor maçı sonrasında Fenerbahçe Teknik Yöneticisi Jose Mourinho’ya göndermede bulunmuştu.
Muslera, “14 yıl içerisinde 17 tane kupa kazandım ben. Buranın tarihinde benden öbür kimse kazanmadı bu kadar. Benim yaptığım şeyleri, Türk futboluna olan katkılarımı düşünürseniz benim daima olarak Türk futbolunu ilerletme üzere bir fikrim var. Bakıyoruz, 4 ay evvel gelmiş bir teknik yönetici birçok şey söylüyor, Türk futbolunu kötülüyor. İstemiyorsa gidebilir. Bu türlü şeyler söylüyor, ona hiç kimse bir şeyler söylemiyor. Artık ona da birilerinin bir şeyler söylemesi gerekiyor.” tabirlerini kullanmıştı.