Fransa‘nın önde gelen yayın organlarından Le Monde gazetesi, Türkiye özel sayısı yayımladı. 8,90 Euro’ya satılan 100 sayfalık ekte, Türkiye’nin son 20 senesini siyaset, ekonomi ve dış politika uzmanları analiz etti. Analizde nüfus, ekonomik dinamizm ve bölgesel bir güç olarak Türkiye’nin hem büyülediğini hem de endişelendirdiği belirtildi:
“Öngörülemeyen Türkiye: Coğrafi konumu, demografik ağırlığı (83 milyon nüfus), ekonomik dinamizmiyle vazgeçilmez bölgesel güç komşumuz Türkiye bizi hem büyülüyor, hem endişelendiriyor.”
”EKONOMİK MUCİZENİN ADAMI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın 19 yıllık iktidarında Türkiye’nin derin bir dönüşüme uğradığını ifade eden Le Monde, Erdoğan için “ekonomik mucizenin” adamı tanımlamasını yaptı. Türkiye’nin Suriye, Libya, Kuzey Irak, Kafkasya’ya yayılan askeri etki gücüne değinen Le Monde, bu genişlemenin geleneksel ortakları Avrupa ve ABD’yi öfkelendirdiğine işaret etti.
“Bir reformcu” olarak tanımlanan Erdoğan’ın, Avrupa Birliği (AB) konusundaki tutumuna da değinen Le Monde, AK Parti döneminde yaşanan dönüşümü yorumladı.
ALTYAPI, SAĞLIK VE SAVUNMA ALANINDA İLERİYE GİDİLDİ
Türkiye’deki altyapının, sağlık sisteminin geldiği noktadan övgüyle bahseden Le Monde, gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) üç katına çıktığını yazdı. Tam da bu nedenle Erdoğan’ın 2002’den bu yana tüm seçimleri kazandığının altı çizildi. Türkiye’nin G20’ye girmesini sağlayan Erdoğan’ın, son yıllarda İHA diplomasisi yürüttüğüne dikkat çekildi.
ANALİZDE DEĞİŞMEYEN KLİŞELERE DE YER VERİLDİ
Le Monde tüm bu övgülerini, Avrupa basınının her zamanki Türkiye ve Erdoğan için kullandığı geleneksel iddialar takip etti. Seçim sürecinde aşırı sağın ve faşist söylemin etkinlik kazandığı Fransa’yı ve aslında Avrupa’daki giderek katılaşan siyasi ortamı görmezden gelen Le Monde, yine “otoriterlik”, “tek adam”, “padişahlık” gibi klişelerine yer vererek, başkanlık sistemi, para politikaları ve kabinedeki değişiklikler üzerinden Erdoğan’ı hedef aldı:
“Kendisini tenkit edenlerin güce aç yeni bir padişah olarak tanımladığı Erdoğan, kendi amaçlarına uygun bir başkanlık sistemi kurdu. O bir yandan kadınlara kaç çocuk doğuracaklarını söylerken, aynı zamanda tüm bakanları atayan ve para politikasını dayatan biri. Erdoğan’ın rüyası, mirasını inkar etmekten asla vazgeçmediği, Cumhuriyet’in kurucusu ‘Atatürk’ olarak bilinen Mustafa Kemal’e eş bir izi tarihe iz bırakmak.”
Türkiye siyasetindeki geleneksel, etnik ve muhafazakar muhalefet bloklarına değinen gazete, muhalefetteki isimlerin başkanlık sistemi karşısında birleştiğine vurgu yaptı. Analizde ayrıca, Türkiye siyasetindeki geleneksel, etnik ve muhafazakar muhalefet bloklarını uzun uzun değinen gazete, muhalefetteki isimlerin başkanlık sistemi karşısında “Millet İttifakı” adı altında birleştiğini belirtti.
Haberi Kaydet