Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) verilerine göre, beyaz eşya iç satışları haziranda altı ana ürün grubunda yüzde 2 düşüşle 760 bin adede geriledi. İhracat ise altı ana ürün grubunda yüzde 6 düşüşle 2.1 milyon adet oldu. Ocak-haziranda iç satışlar yüzde 8 düşüşle 4.3 milyon adet olurken, beyaz eşya ihracatı ise yüzde 1 artışla 12.9 milyon adede yükseldi.
‘ÖTV kaldırılmalı, taksit sayısı artmalı’
Düzenlediği online basın toplantısında sektörün 2022’nin ilk yarısında aldığı sonuçlarını değerlendiren TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “Hammadde fiyatlarındaki artış, tedarik sıkıntıları ve Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın bu koşulları daha da ağırlaştırmasıyla, 2022 öngördüğümüz gibi küresel ölçekte zor bir yıl oluyor. Türkiye’nin lokomotif sanayilerinden biri olarak tüm bu olumsuzluklara güçlü bir şekilde karşı koyduğumuzu söyleyebiliriz. Üretiminin yüzde 75’ini ihraç eden beyaz eşya sektörünün rekabet gücünü koruması için atılması gereken adımlar, bu dönemde en önemli gündem maddelerimizin başında geliyor” dedi. İç pazarda ise daralmanın yılın başından bu yana devam ettiğine dikkat çeken Dinçer, “Tüketicilerin alım gücünü desteklemek üzere kredi kartı taksit sayılarının artırılmasının faydalı olacağına inanıyoruz. Ayrıca, ÖTV’nin kaldırılması tüketicilerin ihtiyaçlarını daha rahat karşılamasını sağlayarak, talebi artıracak, üretimin de güçlü şekilde devam etmesini sağlayacaktır” dedi.
‘Damping önlemleri ihracatta kayıplara neden olabilir’
Toplantının önemli gündem maddelerinden biri de beyaz eşyanın ana girdisi olan yassı çelik ürünlerine yönelik damping önlemleri oldu. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz da, yassı çeliğin beyaz eşya sektörünün maliyet giderlerinin ortalama yüzde 17’sini oluşturduğunu belirterek, damping soruşturmasına konu ürünün beyaz eşya sektörünün yanı sıra pek çok imalat sanayinin ana girdilerinden biri olduğunu vurguladı.
Yavuz, “Ülkemizde üretilen sıcak sac miktarı, üretim için gerek duyulan talebi karşılayabilir seviye değil. Aradaki fark zaruri olarak ithalat yoluyla karşılanıyor. Türkiye’nin sıcak sac ithalatının yüzde 36’sı Rusya’dan, yüzde 22’si ise Ukrayna’dan yapılıyor. Her iki ülkeden de artık ithalat yapılamaması tedarik kaynaklarını hızla çeşitlendirmeyi gerektirmiştir. Soruşturma kapsamındaki AB ve Güney Kore menşeli ürünlere yönelik anti damping kararı, beyaz eşya dahil olmak üzere ihracat yapan tüm imalat sektörlerinin rekabet gücünü olumsuz etkiliyor” diye konuştu. Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mart ayında Ticaret Bakanlığımız tarafından yayımlanan nihai bildirim raporunda, yüzde 50 seviyelerine dayanan marjlardan, nihai kararda ciddi oranda düşüş olması bir nebze de olsa olumludur. Ancak asıl beklentimiz, tedarik zincirlerinin zorlandığı ve uluslararası konjonktürün giderek sertleştiği bir dönemde ihracatımızın belkemiğini oluşturan imalat sektörlerinin rekabetçiliğini de artırması bakımından soruşturmanın önlemsiz bir şekilde kapatılmasıydı.”