Oyuncular için en önemli unsurların başında bilgisayar ve konsolların yeterliliği varken, aslında arka planda tümünü geri planda bırakabilecek başka bir unsur var: internet.
Bir oyuncu için bilgisayar donanımı veya konsolun güncelliği çok önemliyken, günümüzde artık internet bağlantısı da bir o kadar önemli. Problemi bir bağlantı, özellikle rekabetçi oyunlarda performansınızı yansıtamamanıza, eğlenceli oyunlardan keyif alamamanıza veya hiçbir şekilde erişememenize yol açabilir.
Wi-Fi bağlantıları yanlış yapılandırmalar sonucu, kablolu bağlantılar ise yanlış kablo tipi tercihi ve uzunluğu sebebiyle problemler çıkarabiliyor. Her iki bağlantı türü de doğru yapılandırmaya sahip olsa da başka etkenler de keyfinizi kaçırabilir. Bugün, bu sebeplere ve çözümlerine bakarken, hangi bağlantı türünün oyuncular için daha mantıklı olduğuna değineceğiz.
Günümüzde bazı internet servis sağlayıcıların altyapı yetersizliğine ek olarak kullanıcılarına sunduğu modem ve router cihazlar sebebiyle Wi-Fi bağlantı problemi yaşayan birçok müşteri mevcut. İnternet altyapısı kaliteli ve yeterli olsa dahi, kullanılan Wi-Fi dağıtıcı cihaz sebebiyle sanki internet hızı düşük ve ping yüksekmiş gibi bir izlenime sahip olabilirsiniz. Online oyunlar için ping ve paket kaybı, oyuncular için en kötü sorunların başında geliyor.
Ping nedir?
Ping, genellikle eşanlamlı olarak kullanılır ve gecikme ile karıştırılır. Ancak ilişkili olsa da bu tam olarak doğru değildir. Terimin kökleri, aktif sonar sistemlerinden gelmektedir. Ping, gönderilen sesin bir nevi nabzıdır ve yansımasının ardından geri gelmesini dinler. Bilgisayarlarda ping aslında ağ üzerinden başka bir bilgisayara gönderilen sinyali ifade eder. Bu diğer bilgisayar, daha sonra kendine gelen sinyali geri gönderir, bu da başka bir ping olarak ortaya çıkar. Bu gidiş-dönüş yolculuğunun ölçümüne ping adı verilir.
Ping nasıl düşürülür?
Oyunlardaki ping değerleri, bilgisayarınız ile oyun sunucusu arasındaki haberleşmenin gidiş-dönüş süresini yansıtır. Yani ne kadar yüksek ping, o kadar sorun. Düşük ping değerine sahip olan oyuncular, bu sebeple rekabetçi oyunlarda çok daha başarılı olabiliyor. Bu değerde en büyük etken mesafe iken, başka noktalar da var.
Packet Loss yani Paket Kaybı nedir?
İnternet trafiği, aynı anda birden fazla veri alışverişi yapan bir yapıdır. Biz de kullandığımız internet hizmetimiz sayesinde her gün internet sitelerinin sunucuları, online oyun sunucuları ve Discord gibi sesli konuşma servislerinin sunucularıyla veri alışverişi yapıyoruz. Yaptığımız bu veri alışverişi, internet trafiği içinde taşınabilmesi için paketlere ayrılır. Bu paketler de sırasıyla alıcı ve verici arasında döngü oluşturur. Bu döngüde herhangi bir paket karşı tarafa ulaşmazsa, paket kaybı yani packet loss problemi yaşanıyor demektir.
Paket kaybının, daha önce ping makalemizde değindiğimiz problemlerle benzer problemler sebebiyle yaşandığını belirtelim. Şimdi gelin çözüm önerilene göz atalım.
Kablosuz bağlantınızı iyileştirin
Cihazlarınızı kablo ile bağlayamıyorsanız alabileceğiniz önlemler var. Bunlardan ilki; modem çevresini, sinyali düzgün yayabilecek şekilde temiz tutmanızdır. Modemin yaydığı dalgalar çevresinde bulunan eşyalardan etkilenebilir. Her eşya bu durumu etkilemese de bazı eşyalar modeminizin performansını düşürebiliyor. Örneğin elektromanyetik alan yayan cihazlar.
Peki başka ne gibi önlemler alınabilir?
- Modeminizi yüksek bir yere koyun. Mesela bir raf ya da kitaplık olabilir. Aşağıda yer alması sinyallerin verimliliğini azaltabilir.
- Çevresinde çok fazla eşya bulundurmayın. İçeriğinde metal bulunan eşyalar sinyallerin gücünü oldukça etkiler. Mesela genelde aynaların arkasında metal yüzeyler kullanılır. Ayrıca duvarların fayansla kaplı olduğu bir yerde bulunuyorsa modeminiz yine kötü sonuçlar alabilirsiniz. Yani siz siz olun metal ve fayans gibi malzemelerden modemi uzak tutun.
- Tüm bu eşyaların haricinde aslında en çok dikkat edilmesi gereken nokta duvarlar. Evin içerisinde modem ile aranızda çok fazla duvar varsa sinyallerin gücü düşer. Bu noktada mümkün olduğunca modeme yakın olmak en iyisi
Modeminiz ve bilgisayarınız destekliyorsa 5 GHz bağlantı kullanın
Bazı modemler dual band (çift bant) adı verilen bir özelliğe sahiptir. Bu özellik modemin iki farklı frekansta çalışmasını sağlar; 2.4 GHz ve 5 GHz. Eğer modeminiz destekliyorsa modem arayüzüne girip işlemi yapabilirsiniz. Tarayıcınıza aynı bir web sitesine girer gibi 192.168.1.1 (değilse 192.168.0.1 deneyin) yazarak arayüze giriş yapın. Ardından arayüzdeki “Kablosuz Ağ Ayarları” ayarlarını bulun ve girin. Kablosuz ağ ayarlarında 5 GHz bandını seçin ve aktif edin. Günümüzde halen 5 GHz destekli cihazların sayısı az diyebiliriz. Dolayısıyla daha az cihaz demek, daha hızlı internet demek!
Bununla birlikte 5 GHz frekansının kapasitesi, 2.4 GHz frekansının kapasitesine göre çok daha geniş bir veri aralığı sunar. Bu sebeple çok daha yüksek hızlara erişmeniz mümkün. Özellikle ülkemizde 2.4 GHz oldukça yoğun kullanım altında. Trafikten yani frekans kalabalığından kaçmak için 5 GHz bağlantı güzel bir seçenek.
Ayrıca hayatımızda artık yer edinmeye başlayan Wi-Fi 6, Wi-Fi 6E gibi teknolojileri destekleyen cihazlarınız varsa, bu teknolojiyi kullanmanız yine birçok soruna çözüm olacaktır.
Modem konumunu ayarlayın
Modemin evinizdeki en iyi konumu, evin orta bölümleridir. Böylece evinizin her yerinden internete bağlanmakta sorun yaşamazsınız. Ancak iş oyunlara gelince, en yakın konum en idealidir. Ayrıca arada duvar bulunmaması da oldukça önemlidir.
Peki başka ne gibi önlemler alınabilir?
- İnternete bağlandığınız cihaz modemden uzaklaştıkça performans kaybı yaşarsınız. Modem bir uçta siz bir uçta olursanız internet hızınız istediği kadar yüksek olsun yeterli sinyal alamayınca performans kaybı yaşarsınız.
- Evinizin bir ucunda duran modemler, komşu binalarda yer alan modemlerin sinyalleri ile çakışabilir. Yine bu da performans kaybına sebep olur.
- Daha önce de bahsettiğimiz gibi; ne kadar az duvar, o kadar güçlü sinyal demektir! Eğer interneti tek başınıza kullanıyorsanız, modeme mümkün olduğunca yakın olun. Ama ortak kullanım yapıyorsanız ve evinizin her yerinden internete bağlanan birileri varsa, orta nokta çok idealdir.
Wi-Fi güçlendirici kullanabilirsiniz
Bulunduğunuz yerde eğer modeme çok uzaksanız performans kaybı yaşamanız çok muhtemeldir. Evinizde veya ofisinizde modemi yakınlaştıramıyorsanız, bir Wi-Fi güçlendirici edinerek daha güçlü sinyaller alabilirsiniz.
Pek çok markada bulunan bu ürünler Wi-Fi menzilinizi genişletir. Modelden modele farklılık gösterse de temel amaç bilgisayarınıza yakın bir yerde bu güçlendiriciyi kullanarak daha güçlü sinyaller almanızı sağlamaktır. Bazı modeller USB girişi ile bilgisayara bağlanırken bazı modeller direk kablosuz olarak çalışabiliyor. Küçük ama etkili olan bu cihazlardan edinmek iyi bir alternatiftir.
Bu ürünlerden tercih ederken tekrarlayıcı özelliğe sahip olanları değil de mesh özelliğe sahip olanları kullanmak daha etkilidir. Mesela yukarıda bahsettiğimiz 2.4 GHz ve 5 GHz arasında otomatik geçiş yapan güçlendiriciler bulunuyor. Ayrıca internete bağlandığınız cihazın nerede olduğunu algılayarak o bölgeye daha yoğun dalga verirler. Kısacası bu akıllı ürünler size en optimum bağlantıyı sağlar. Her ürün ne yazık ki bu performansı göstermiyor. O sebeple ürün tercihi yaparken dikkatli olmanız ve mesh özellikli bir güçlendirici almanızı tavsiye ediyoruz.
Wi-Fi problemlerini aşmak, kablolu bağlantıya göre daha zahmetli bir durum. Kablo ile bağlantı ise daha stabil ve daha sorunsuz bir bağlantı sunuyor.
Uygun Wi-Fi Kanalını Bulun
Wireless kanalları, modeminiz ve kablosuz cihazınız arasında veri gönderme ve alma işleminin yapılması için kullanılan frekans aralıklarıdır. Modern modem ve router’larda 2.4 GHz ve 5 GHz desteği oldukça yaygın. 2.4 GHz frekansı aslında 13 ayrı frekans aralığını, 5 GHz ise 45 ayrı frekans aralığını (bu sayı modeminize ve Wi-Fi 6 desteğine göre değişebilir) temsil ediyor.
En uygun wireless kanalını bulmanız için birçok yolunuz var. Bunlardan en yaygın olanı, akıllı telefonlar için olan Wi-Fi analiz uygulamaları. Ancak akıllı telefonların kapsam alanları modemlerimiz kadar geniş olmadığından, modem üzerindeki wireless kanal analizi özelliğini kullanabilirsiniz.
TurkNet tarafından sağlanan Zyxel VMG3625-T50B modeli bu özelliği sunduğundan, uygulamaya ihtiyacımız kalmıyor. Ancak bağlantı kalitesini ölçmek için kullanmak istiyorsanız veya modeminizde bu özellik yoksa, bu uygulamaları kullanabilirsiniz.
Zyxel modem 2.4 GHz frekansı için halihazırda 4. kanalı kullanıyor. Bu kanal, 100 Mbps internet hızımızı oldukça düşürüyor. Ancak suç kanalda değil, çevremizde bu kanalı kullanan birçok cihazda. Modemimizin wireless kanal analiz ekranına girdiğimizde, 4. kanalı kullanan oldukça fazla cihaz olduğunu gördük.
Analiz sonrasında 1, 2, 3, 8, 11 ve 12. kanalların boş olduğunu görüyoruz. Zyxel VMG3625-T50B modeli 9’a kadar kanal desteklediğinden, 8. kanal bizim için en uygun kanal gibi duruyor.
Wi-Fi kanal tespiti ve diğer bilgiler için “Wireless Kanalı Nedir, Neye Göre Seçilmelidir?” adlı makalemize göz atabilirsiniz.
Yukarıda bahsettiğimiz kablosuz internet problemlerinin en keskin ve etkin çözüm yolu, cihazlarınızı kablo ile internete bağlamaktır. Evinizde kablo ile internete bağlanmayacak birçok cihaz olabilir, ancak kablosuz bağlantı ile internete bağlanan cihazların sayısını azaltmanız, kablosuz internet performansını bir miktar iyileştirecektir.
Bununla birlikte, kullandığınız modem, router, access point gibi cihazların kablosuz internet dağıtım gücü ve kapsam alanı düşükse, internetiniz ne kadar hızlı da olsa, kablosuz bağlanan cihaz sayınız az da olsa problem yaşamanız mümkün.
Kablolu internet sadece bu problemleri çözmekle kalmaz, size daha stabil bir internet hızı sunar. Kablosuz internette bağlantı kopma sorunları veya yüksek ping değerleri görülebiliyor. Kablolu internette bunları minimuma indirmeniz mümkün. Bu sisteme geçmek sanıldığı kadar da zor değil. Ethernet kablosu olarak bilinen CAT5, CAT6, CAT7 gibi kabloların bir ucunu modemde Ethernet portuna, bir diğer ucunu da bilgisayara taktığınız anda kablolu internetiniz kullanıma hazır hale geliyor. Başka herhangi bir işlem yapmanıza gerek yok. Birden fazla bilgisayarda veya akıllı cihazda kablolu internet kullanmak istiyor ve modeminizde buna yetecek kadar Ethernet portu yoksa, küçük bir işleme daha ihtiyacınız olabilir. “Switch” adı verilen bir cihaz yardımı ile Ethernet portunuzu çoğaltabilirsiniz. Yine Ethernet kablonuzun bir ucunu modeme diğer ucunu da switch’e takmanız gerekiyor. Ardından tüm bilgisayarlar için bir adet Ethernet kablosunu swicth’e bağlayarak internete bağlanabilirsiniz.
Hangi ethernet kablosu tercih edilmeli?
Eethernet kablolarına baktığınız zaman CAT5, CAT5E veya CAT6 gibi ibareler görürsünüz. Bu ibareler, ethernet kablosunun standardını belirten ve hangi özellikleri sunduğunu gösteren terimlerdir.
Bunu kolay yoldan tanımlayacak olursak; düşük sayıya sahip CAT standardı, bant genişliği ve sinyal kaybı bakımından zayıf olan kabloları temsil ederken, yüksek sayıya sahip CAT standardı ise bant genişliği yüksek ve sinyal kaybı az veya nispeten yok diyebileceğimiz kablolardır.
Yani CAT 5, CAT 5E ve CAT 6 standartlarına göre daha yavaş hız ile birlikte probleme açık bir kablo türü diyebiliriz. CAT 6 ise bant genişliği sayesinde daha yüksek hız sunarken, kanallar arasındaki yalıtım sayesinde sinyal kaybını da önlüyor. Bu da daha sorunsuz bir internet deneyimi demek.
Ayrıca bu kabloların uzunluğu da yine deneyiminize doğrudan etki eden bir durum. Örneğin modeminizden salonunuzdaki televizyona internet bağlayacağınızı düşünelim. Bu kablo gereğinden fazla uzun olduğunda yine sinyal kayıplarına yol açacak ve internet hızının düşük olması ile bağlantı problemleri gibi çeşitli sorunlara yol açacaktır. İdeal olan uzunluk, ihtiyacınız olan en uzun uzunluktur. Yani gereğinden fazla uzun kablo tercihi yapılmamalı.
Ethernet kablosu kategorilerini daha iyi anlamak ve karşılaştırmak için aşağıdaki tabloyu kullanabilirsiniz. Ayrıca bu tablo, kullandığınız internetin hızına göre kablo tipi seçiminde yardımcı olacak.
Kategori | Yalıtım | Max. bağlantı hızı | Max. bant genişliği |
CAT 3 | Yok | 10 Mbps | 16 MHz |
CAT 5 | Yok | 10-100 Mbps | 100 MHz |
CAT 5E | Yok | 1.000 Mbps – 1 Gbps | 100 MHz |
CAT 6 | Kablo türüne göre | 55 metreye kadar 10 Gbps | 250 MHz |
CAT 6A | Var | 55 metreye kadar 10 Gbps | 500 MHz |
CAT 7 | Var | 15 metreye kadar 100 Gbps | 600 MHz |
CAT 7A | Var | 15 metreye kadar 100 Gbps | 1.000 MHz |
CAT 8 | Var | 30 metreye kadar 40 Gbps | 2.000 MHz |
CAT 3 ve CAT 5
CAT 3 ve CAT 5 ethernet kabloları, en yavaş ve en problemli kategorilerdir. CAT 5 kabloları halen yaygın olarak kullanılsa da CAT 3 kablolar artık emekliye ayrıldı. 100 Mbps ve üstü bir internet veya yerel ağ bağlantısı istiyorsanız, bu iki kategoriden de uzak durmalısınız.
CAT 5E
CAT 5E, CAT 5 versiyonunuz revize edilmiş yani biraz geliştirilmiş bir versiyonu. Aralarında fiziksel bir fark yok. Ancak üreticiler, iletişim kanalları (çapraz iletişim) arasında istenmeyen sinyal aktarımlarını ortadan kaldırmak için CAT 5E kablolarını daha katı test standartları altında üretmeye başladı. CAT 5E, düşük üretim maliyeti ve CAT 5 kablolarından daha yüksek hızları desteklemesi nedeniyle şu anda en yaygın kullanılan kablo türlerinden biridir. 1000 Mbps hızı desteklemesine karşın herhangi bir yalıtıma sahip olmaması en büyük eksisidir.
CAT 6
CAT 6 standardı, kendisinden önceki bütün standartlardan çok daha büyük bir bant genişliğine sahiptir. Üreticinin tercihine göre folyo ve örgülü yapılarla yalıtılan bu kablolar, sinyal kaybını minimuma indirmeyi hedefliyor. Ayrıca günümüzdeki birçok modemin kutusundan da artık bu standarda sahip kablolar çıkıyor.
Sorunsuz bir internet deneyimine sahip olmak istiyorsanız, CAT 6 uygun fiyatlı en iyi çözüm.
CAT 6A
CAT 6A, CAT 6’ya göre bant genişliği yükseltilmiş bir standarttır. CAT 6 ile 250 MHz olan bant genişliği, CAT 6A ile 500 MHz’e yükseliyor. Bu sayede bu kablo yüksek hızları koruyabiliyor. Ayrıca bu standardın CAT 6’ya göre başka büyük bir artısı da standart olarak yalıtımlı gelmesi.
CAT 7
CAT 7, kendisinden önceki tüm standartlardan çok daha gelişmiş bir standarttır. Artan bant genişliği, özellikle yerel ağlarda sürekli dosya transferi yapanlar için biçilmiş kaftan. Örneğin video içerik üreten bir stüdyodasınız ve dosyaları farklı konumlara kopyalamanız gerekiyor. Bu kablo sayesinde 100 Gbps hıza ulaşabilirsiniz. Bu da saniyede 12.5 GB veri aktarımı demek.
CAT 7 kablolar, kendisinden önceki kablolar gibi RJ45 konnektör yerine GigaGate45 konnektörle geliyor. Bu konnektör RJ45 ile geriye dönük olsa da halen problem çıkartabilen bir yapıya sahip. Bu sebeple eski cihazlarınız için tercih ederken uyumluluğunu kontrol etmenizde fayda var.
CAT 7A
CAT 7A, CAT 7’nin sunduğu hızı koruyor ancak bant genişliği artarak iki yönlü iletişimde daha iyi bir deneyim vadediyor. CAT 7’de olduğu gibi destek konusunda yine limitlere sahip. Ev kullanıcıları için her yönden gereksiz olan bu kategori, büyük projelerde veya işletmelerde kullanmaya uygun olarak tasarlanmış.
CAT 8
Sıra en gelişmiş ethernet kablo standardında. CAT 8, halen üzerine çalışılan ancak mevcut olarak en gelişmiş ethernet kablosu tipidir. Bu kablo tipiyle daha uzun mesafelerde veri aktarımı mümkün hale geliyor. Yüksek bant genişliği de yine iki yönlü iletişimde büyük bir avantaj sağlıyor.
CAT 8 ayrıca IEEE (Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü) standartlarını destekleyen tek kablo tipidir.
Wi-Fi ve kablolu bağlantınız her ne kadar sağlıklı olsa da, internet hizmetiniz ve altyapınız bu sistemlere ayak uyduramıyorsa yine problem yaşamanız mümkün. Günümüzde fiber optik kablolarla Gbps hızlara ulaşan internet hizmetleri var. Bu hizmetler, fiber internet altyapısı sayesinde en düşük ping değerlerini kullanıcılarına sunmayı hedefliyor. Buna örnek olarak TurkNet’i verebiliriz. TurkNet, kendi fiber optik kablolarıyla oluşturduğu altyapısı ile GigaFiber adını verdiği bir hizmet sunuyor. Bu hizmet, 1.000 Mbps’ye kadar yani 1 Gbps’ye kadar download ve upload hızına ulaşmanızı sağlıyor.
Fiber optik altyapı sayesinde hem ping hem de paket kaybı sorunlarının önüne geçerken, bir de oyun indirmeleri için uzun süreler beklemeniz gerekmiyor.
TurkNet GigaFiber ne sunuyor?
Türkiye’nin başarılı servis sağlayıcılarından olan TurkNet, kendi altyapısıyla kullanıma açtığı GigaFiber hizmetini 139.90 TL’ye sunuyor. Üstelik vaat edilen 1.000 Mbps’ye kadar olan hız yalnızca download yani indirme hızında değil, upload yani yükleme hızında da kullanıcıların hizmetine sunuyor.
GigaFiber hizmeti, TurkNet’in diğer hizmetlerinde olduğu gibi taahhütsüz bir hizmet ve farklı bir operatörden geçmeniz durumunda taahhüt cayma bedelinin 1.000 TL‘ye kadar olan kısmı da TurkNet tarafından karşılanıyor. Adresinizde TurkNet GigaFiber varsa, siz de hemen TurkNet’li olmak için başvurunuzu iletebilirsiniz.
- Taahhüt ve kota yok: Hizmetinizi memnun olduğunuz sürece kullanın. Kota derdi olmadan da Steam’den dilediğiniz gibi oyun indirebilir, Netflix’ten 4K içerik izleyebilir ve canlı yayın yapabilirsiniz.
- Yüksek upload hızları: 1.000 Mbps’ye kadar hız seçenekleriyle Zoom ve EBA gibi platformlara kesintisiz erişim sağlayın. Twitch, TikTok ve YouTube gibi platformlarda en yüksek kalitede canlı yayınlar yapın.
- Dünya kalitesinde hizmet: TurkNet, dünya hızında ve kalitesinde GigaFiber’i tamamen kendi altyapısında sunuyor. Sizi özgürleştiren, yüksek hızlı ve müşteri odaklı hizmet, sürekli iyileştirilmeye devam ediliyor.
- 7/24 müşteri desteği: Dilediğiniz zaman TurkNet’e ulaşabilirsiniz. Destek talepleriniz hızlı çözülüyor.
- Hızlı müdahale ve çözüm: TurkNet’in kendi altyapısında olan bu hizmette gerekli tüm müdahaleleri kendi uzman ekibi rekor sürelerde yapabiliyor.
TurkNet, 1.000 TL’ye kadar cayma bedeli karşılıyor
Kullandığınız internet servis sağlayıcı taahhütü zorunlu kılıyorsa, hizmetten memnun kalmayıp cayma hakkınızı kullanmanız durumunda cayma bedeli cezası ödersiniz. Bu bedel, operatörden operatöre değişmekle birlikte, genellikle kurulum bedeli, cihaz bedeli ve geriye kalan ayların ücretleri gibi çeşitli matrahlardan oluşmaktadır.
Ancak taahhütsüz bir internet ile bu sorunların hiçbirini yaşamazsınız. Örneğin TurkNet, 139.90 TL’ye sunduğu ADSL, VDSL, fiber ve GigaFiber internet hizmeti için hiçbir taahhüt zorunluluğunda bulunmuyor. Yani sözleşmenizden caymanız durumunda, herhangi bir cayma bedeli ödemezsiniz.
Bununla birlikte TurkNet, diğer operatörlerden geçiş yapmanız durumunda 240 TL’ye kadar cayma bedelinizi karşılıyor. Bu değer GigaFiber başvurularınız için ise 1.000 TL.
Müşteriler internet sitesindeki başvuru adımlarını uygulayarak veya telefon üzerinden başvuru yöntemini kullanarak TurkNet’e geçişleri için ilk adımı atıyor. Ardından TurkNet, müşteriler için tüm geçiş sürecini yöneterek zahmetsiz bir geçiş süreci sunuyor. Bu sayede size ayrılan mevcut portu kaybetme riski olmadan ve internetiniz neredeyse hiç kesilmeden geçiş yapabiliyorsunuz.
Bununla birlikte, TurkNet’e geçen kullanıcıların mevcut internet servis sağlayıcı operatörlerindeki cayma bedelleri TurkNet GigaFiber’de 1.000 TL’ye kadar, diğer altyapılarda 240TL’ye kadar TurkNet tarafından ödeniyor.
Diğer operatörlerden TurkNet’e nasıl geçilir?
Sizin hiç yerinizden kalkmanıza gerek yok. Mevcut internet aboneliğinizi iptal etmeden TurkNet’e geçiş yapabilirsiniz. İlk olarak başvurunuzu yapıyorsunuz, ardından kurye ile kapınıza gelen operatör değişikliği belgelerini imzalamanız yeterli. TurkNet, sesli onayınızı aldıktan sonra değişiklik talebinizi operatörünüze iletiyor ve 48 saat içerisinde bu talebe cevap verilerek geçişiniz tamamlanıyor.
Farklı operatörlerden geçiş sürecini de, daha önce anlattığımız “3 Adımda Nasıl TurkNet’li Olurum?” rehberimizdeki ile benzer ilerliyor. Abonelik başvurusu işlemlerine geçmeden önce altyapı sorgulaması yaparak geçebileceğiniz tarifelere ve kullanabileceğiniz hız miktarına göz atabilirsiniz. Eğer Kablonet, Superonline veya Vodafone fiber altyapısı üzerinden hizmet alıyorsanız, operatör değişikliği işlemleri yapılamamaktadır.
Aboneliğinizi iptal ettirmeden TurkNet’e geçmenin avantajları
Mevcut internet aboneliğinizi iptal ettirmeden TurkNet’e geçiş yaptığınız takdirde birçok avantaj elde etmiş olursunuz. İlk olarak abonelik işlemleriniz sıfır bir aboneliğe göre çok daha kısa sürüyor. Zaten halihazırda kullandığınız bir portunuz olduğunuz için onu da kaybetmemiş olursunuz.
Artı olarak sıfır aboneliklerde olan kurulum hizmeti ücretini ödemezsiniz. Yeni bir kurulum yapılmayacağı için böyle bir hizmete ihtiyacınız olmaz.
İlk aşamada da bahsettiğimiz gibi başvuru işlemlerini iki kanaldan yapabiliyorsunuz: web sitesi ve 0850 288 80 81 telefon hattı. Başvuruyu online olarak yapmak isteyen kullanıcılar, bu sayfa üzerinden işlemlerini gerçekleştirebiliyor.
4 adımda online başvuru süreci ise şu şekilde;
1- İletişim Bilgileriniz
TurkNet, hizmet söyleşmesini hazırlamak için online başvuru formunun ilk adımında iletişim bilgilerinizi talep ediyor. Bu doğrultuda Ad/Soyad, e-posta adresi ve telefon numaranız isteniyor. Ayrıca kişisel veri aydınlatma formunu ve verilerinizin işlenmesini onayladığınız adım da bu aşamada.
2- Adres Bilgileriniz
Online başvuru formunun ikinci aşamasında varsa halihazırda kullandığınız internet operatörünüzün bilgilerini girmeniz gerekiyor.
İnternet Var seçeneğini seçip, mevcut internet servis sağlayıcının hizmet numarası (XDSL numarası) bilgisini girmeniz yeterli olacaktır. Ayrıca farklı bir servis sağlayıcıdan geçiş yapmanız durumunda 240 TL’ye kadar, TurkNet GigaFiber servisine geçmeniz durumunda da 1.000 TL’ye kadar taahhüt cayma bedeli TurkNet tarafından karşılanıyor. Artık sonraki aşamaya geçebilirsiniz.
3- Tercihler
Adres ve mevcut internet sağlayıcınızın bilgilerini doldurduktan sonraki aşamada, altyapınızın desteklediği maksimum hızdaki tarifeyi görebilirsiniz.
Üçüncü aşama penceresinde, yukarıda da belirttiğimiz gibi tercihlerinizi yapmanız istenmekte. İnternet Hız Seçimi kısmında altyapınızın desteklediği maksimum hızı içeren tarifeyi görebilirsiniz. Ek Hizmet Seçimi kısmından ek tercihlerinizi seçebilirsiniz. Örneğin modeminiz yoksa hem ADSL/VDSL hem de fiber hızları destekleyen, yüksek WiFi performansı sunan, fiyat performans ürünü modemi avantajlı ödeme yöntemleri ile satın alabilirsiniz.
Bunlara ek olarak sabit IP (static ip) hizmeti ve güvenli internet profili tercihlerinizi de yapabilirsiniz. Bu aşamalar tamamlandıktan sonra sıra fatura tercihlerinize geliyor. Faturanızı yeşil dostu olarak e-posta adresinize mail olarak isteyebilirsiniz.
4- Kimlik ve Ödeme Bilgileri
Online başvuru sürecinin dördüncü ve son aşaması kimlik doğrulamasını içeriyor. Bu aşamada kimlik belgenizin bilgileri ve fatura için ödeme yöntemi bilgileriniz isteniyor. Ancak tercihlerinizde modem seçeneğini seçmeniz durumunda, bu ücretlendirme kartınızdan alınıyor ve o aşamada başka bir ödeme alınmıyor.
TurkNet, geçtiğimiz günlerde GigaFiber altyapı genişletme çalışmalarının bir parçası olarak, kullanıcıların altyapı taleplerini değerlendirmeye aldığı yeni bir başvuru sistemi duyurdu. Bu sistemle kullanıcılar adreslerini girerek, bulunduğu bölgeye TurkNet GigaFiber altyapısının gelmesini sağlayabiliyor.
Bu işlem için öncelikle TurkNet’in GigaFiber İstiyorum sayfasına gidin. Bu sayfanın orta kısmında “GigaFiber istiyorum” adlı butona tıklayın. Açılan sayfada, sizden adresiniz istenecek. Adres bilginizi girdikten sonra, mevcut altyapı durumunuzu içeren bir mesaj göreceksiniz. Test adresimizde henüz GigaFiber altyapısı olmadığından, “Üzgünüz, “şimdilik” GigaFiber altyapınız bulunmuyor. Hemen altyapı talebinizi iletebilirsiniz.” mesajı ile karşılaşıyoruz.
Bu mesajın hemen altında, GigaFiber altyapısı talebinizi iletebilmeniz için iletişim bilgilerinizi doldurmalısınız. Ardından ise Kişisel Veri Aydınlatma Metni’ni okuyup onaylayarak “Adresime GigaFiber İstiyorum” butonuna basın.
TurkNet web sitesinde yapmanız gereken işlemler bu kadar. Şimdi tek yapmanız gereken, başvuru sırasında verdiğiniz e-posta adresinize gelen doğrulama linkini kullanarak başvurunuzu gerçekleştirmek olacaktır. TurkNet, adresinizdeki taleplere göre durumu değerlendirecek ve GigaFiber çalışmaları için listeye ekleyecektir. İşte tüm işlem bu kadar basit.
TurkNet sponsorluğunda Technopat okurlarına yararlı olması için hazırlanmıştır: https://www.technopat.net/turknet/ bölümünde internet odaklı yardımcı makalelerimizi bulabilirsiniz.
– Advertorial / Reklam –