Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) günlerdir süren seçim tartışmaları arapsaçına döndü.
Süreç, seçimi tıpkı vakitte CHP’ye yakın mevcut lider Davut Çetin’in kazanmasıyla başladı. ATSO seçimlerine Kırmızı listeyle giren mevcut Lider Davut Çetin aldığı 59 oy ile tekrar misyona seçilirken, Mavi listeyle seçime giren Ali Bahar 58 oy aldı.
Sonuçlara Kepez İlçe Seçim Konseyinde itiraz edildi. İlçe Seçim Şurası müşahit olmadan sandıkları açıp oyları karşılaştırdığı öğrenildi. İlçe Seçim Konseyi yaptığı incelemede seçimi kazanan tarafın 59 oyun 56’sını geçersiz saydı, mavi listede ise 58 oy pusulasının tamamı geçerli sayıldı ve mavi listenin kazandığını açıkladı.
Kararın akabinde Odatv’ye konuşan Davut Çetin, Yüksek Seçim Konseyine reaksiyon gösterdi. Kazandıkları seçimi savunmalarını bile almadan 2 saatlik toplantıyla ellerinden aldıklarını savunan Çetin, “İl seçim şurasında bitmesi gereken seçimi öğle 14.00’de başlayıp 16.00’da biten toplantıyla karara bağladılar” dedi. Çetin devamında YSK’nın tavrına dikkat çekerek Anayasa Mahkemesine gideceklerini söyledi.
“Yapılması gereken seçimin iptalinden çok seçimin tekrar edilmesiydi” diyen Davut Çetin, “Gerekçenin bile açıklanmadığı bir kararla kazandığımız seçim elimizden alındı. Bir arka niyet olduğunu düşünüyoruz” dedi.
İLGİLİ HABER
Öte yandan bugün bir basın açıklaması da yapan Davut Çetin çok uzun süren bu seçiminde çok önemli olaylar ve bilgi kirliliği yaşandığına dikkat çekti.
SEÇMEN LİSTELERİ KARARI
Gerçekten bugüne kadar yaşanmamış bir süreç yaşadıklarını söyleyen Çetin, 9 Eylül’deki seçim kararı alınıp, her şey seçim takvimine nazaran yürürken, seçim listeleri askıya çıkacağı Pazartesi günü öncesinde Kepez İlçe Seçim Kurulu’nun, ‘Perşembe günü mesai bitimine kadar Ali Bahar yahut avukatına seçim listelerinin verilmesi’ diye bir karar aldığını söyledi. Çetin, “Böyle bir karar olamaz evvel, burada yalnızca bir taraf yok aday olarak. O devirde 3 aday vardı, bir kişi ismine ‘Seçim listelerini verin, başkalarını pazartesi günü askıya çıkın’ denemez. Seçim heyetinin taraftarlığı burada başladı. Alınan karar hukuk açısından büsbütün yanlıştır” dedi.
SANDIK BAŞINDA İTİRAZ YOK DİYE REDDEDİLDİ
1 Ekim’deki seçimde 36 nolu sandıkta yanlış bir oy kullanma olduğu ve sandık başında kelamlı itirazda bulunduklarını anlatan Çetin, “Avukat ve 36’ncı kümedeki arkadaşlarımız itiraz etti. Ayın 3’ünde de yazılı itiraz ettik, ‘sandık başında itirazınız yok’ diye sandık tekrar sayılmadı. 36’ncı kümenin sandığı, 4 oy fark vardı. 2 mavi oyun girdiği muhakkak değil, 2 oy çektiler, iki sandık yan yana yanlış oy atıldı. Seçim anında yazılı müracaatımız yok diye dikkate bile almadılar. Bu taraf çok kıymetli, sandık başında kesinlikle itiraz olmasını istedi hakim beyefendi. O itirazımız göz gerisi edildi” diye konuştu.
BOĞAÇHAN GÖKSU’YU LİSTEYE EKLENMESİ
7 Ekim’deki idare seçiminin bir gün öncesi 6 Ekim’de yaşanan diğer bir olayı anlatan Çetin, “Bir firma iki farklı kümede 4’üncü ve 8’inci kümede seçime giriyor ve iki kümesi da kazanıyor ve firmanın tek yetkilisi var. Bizim yönetmelikte, ‘bir kişi iki kişi meclis üyesi olarak oy kullanamaz’ diyor. O anda sabah itiraz ediliyor, meclis üyesi istifa ettiriliyor, yedek 1’dekini ekliyorlar. Bunu hiç kimsenin ekleme yetkisi yok. Yönetmeliğimiz açıktır. Şayet buradan meclis üyesi istifa ederse, öteki listesinin en çok oy alan meclis üyesi gelir. Kepez İlçe Seçim Heyeti tekrar karar alıyor, bu eklenen şahısta Boğaçhan Göksu, bu isme dikkat edin. Boğaçhan Göksu’yu listeye ekliyor, seçimde oy kullansın diye, hakim beyefendisi arıyorum, ‘Zaten çok kıymetli değil, bir kişi listeye eklensin’ falan dedi. Maalesef hukuksuz olarak Boğahan Göksu’yu meclis listesine eklediler ve bu daha sonra da Kepez ilçeye başvurup, MÜSİAD vilayet lideridir kendisi, bizim 56 oyumuzu da iptal ettiren arkadaştır. İlçe seçim heyetinin kararı burada sahiden çok taraflıdır. Seçim süreçleri bitmeden, meclis oluşmadan, daha meclis başkanlık divanı yok, istifa dilekçesi verdi, bunu seçim konseyi kabul etti ve yedekten bir kişiyi ekledi” dedi.
SONRADAN MECLİSE GİREN İSİM İTİRAZ ETTİ
Daha sonra birebir kişi MÜSİAD liderinin, seçimlerden sonra ‘şifreli oy kullanılmıştır’ diye bir dilekçe verdiğini kaydeden Çetin, “Seçimin en değerli noktalarından biriydi bu şifre lafı ve bizim 59 tane aldığımız oyun 56’sını iptal ettiler. Elinizi vicdanınıza koyun, bir seçmenin verdiği bir karar var ve seçmenin verdiği bütün kararları yok sayıp 56 oyumuzu iptal ettiler. Bizde Vilayet Seçim heyetine götürdük. Vilayet Seçim Konseyi yaptığımız savunmayı bir gün inceliyor ve sonraki gün ‘siz haklısınız’ diyor, bütün oylarımızın geçerli olduğuna karar veriyor ve ‘mazbatasını veriniz’ diyorlar. Ayın 12’sinde ilçe mazbatamızı vermek zorunda kalıyor ve İl’de 3 hakimin oy birliğiyle bir karar veriyorlar” diye konuştu.
‘TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR KARAR ÇIKIYOR’
Odalar ve Borsalar Birliğinin yönetmeliğinin çok açık olduğu ve ‘Son karar verici mevkiinin vilayet seçim kuruludur’ dediğini belirten Çetin, “İl seçim heyetinden sonra YSK’ya itiraz edilemez’ der. ‘Artık bu seçim bitti’ dedik, vilayet seçim şurası kararı verdi, TOBB yönetmeliğine nazaran bunlar geçerli, biz misyonumuza başladık. Fakat YSK’ya bu ortada bir dilekçe gidiyor. Vilayet seçim heyeti bizden savunma alıp, itirazımızı kıymetlendirerek 3-0 karar alıyor. YSK’ya dilekçe verilemez olduğu halde, veriliyor ve bunu kıymetlendiriyor. Bir noktada daha dikkat çekeyim, buradaki olaylar Boğaçhan Göksu üzerinden yürümüştü, YSK’na da karşımızdaki aday itirazda bulunuyor. Tarihinde görülmemiş bir formda karar çıkıyor. Bir gün evvel dilekçe veriliyor, sonraki gün YSK toplanıyor, saat 14.00de toplantıya başlıyor, hatta öncesinden Antalya’da saat 12-13.00’de ‘Biz seçimi aldık’ naraları atılmaya başlanıyor. Daha seçim konseyi toplanmadı dikkatinizi çekerim. Ve 6’ya 5 bu itirazı kabul ediyor. 6’ya 5 demek içerde önemli bir külfet var demek. O gün çarçabuk bir ön karar açıklıyor. Daha hiç yapmamış bugüne kadar ön kararlar, güya yangından mal kaçırma üzere, Kepez ve İl’e yazı yazıyor, ‘mazbatasını verin’ diyor. 6’ya 5’imi tartışırsınız, bu türlü bir kararı mı tartışırsınız, ön kararla açıklamasını mı tartışırsınız bilmiyorum.”
‘KARŞI TARAFTA DA ÇİZİKLER VAR’
Pazartesi çıkması gereken YSK’nın hala gerekçeli kararının çıkmamasına reaksiyon gösteren Davut Çetin, YSK’nın kararını hukuksuz olarak nitelendirerek, “59 değil, 75 de alsak 56 oy iptalle esasen biz seçimi kazanamayacakmışız. bu güçler girmieş, her şey ayarlanmış, bizim seçimi kazanma ihtimalimiz kalmamış. Biz seçimi kazandık içimiz rahat ancak bu ülkede seçimi kazanmak için birtakım güçlere de muhtaçlık olduğu görülüyor. Odalar ve borsalarda her seçimde çizik olmuştur, ‘Bizim listelerimiz tertemiz’ diyen arkadaşlarımızın (mavi liste) 58, 57, 56 oy alanı da var. Bunlar nasıl çıktı çizilmedin. çizilmeyen liste ise hepsi 58 çıkar. Geçen periyot, karşı taraftan bir arkadaş 14 kişi çizerek idaremize girdi. Bizim seçimlerimizin hepsinde çizik vardır. 117 kişi hem adaydır hem seçmendir. Karşı tarafta da çizikler var. İlçenin verdiği kararlar çok taraflıdır. Bu türlü kararlar olamaz. 59 oy almış, 13 bin 650 semenden, yüzde 50’den fazla meclis üyesi çıkarmış bir kümenin 56’sını yok sayıyorlar. Seçmenin iradesi burada büsbütün yok sayılıyor.
‘O GECE ATSO TARİHİNE KARA LEKE OLARAK GİRECEKTİR’
Yönetim seçim günü öncesinde birebir salonda toplantı yaptıkları ve çok önemli baskıyla karşılaştıklarını lisana getiren Davut Çetin, “Ekonomik baskının ne olduğunu bu salondaki herkes gürdü, gelen iletiler hala cep telefonlarında. Nitekim 140 yıllık odanın tarihinde yaşanmamış şeyler yaşadı. Her şeyi parayla alabilecek bir güruhla uğraştık. Bu arkadaşlar ‘her şeyi parayla alırız’ dedi. Seçim günü akşamı burada 63 üyemiz vardı, sabah 59’a düştük. O gece gelen bildiriler, telefonlar, arabasından yatına, katına kadar teklif geldi. altı üstü bir ticaret sanayi odası seçimi yapıyoruz. ben 7.5 yıldır burada hakkaniyetle misyon yapıyorum, bu türlü bir rant görmedim. En çok üzüldüğüm noktada ATSO’nun prestijinin bu kadar zedelenmesidir. Bu kadar hırs, ekonomik baskı, rüşvet, ya ne yapıyorsunuz burada. Benim 6 seçimim oldu, geçen ufak tefek şeyler olmuştu ancak bu sefer diğer bir şey yaşadık. Bu sefer seçim falan yapmadık, direk ekonomik savaşa girdik. Bizim seçim bütçemiz kendi ortamızda topladığımız 10-15’er bin TL idi. Toplam 750-800 bin TL’ydi. Ancak o gece yaşananlar hakikaten çok acıydı, ATSO’nun 140 yıllık tarihine bir kara leke olarak girecektir” dedi.
‘GELEN TEKLİFLERİ GÖRSENİZ YÜZÜNÜZ KIZARIR’
1 Ekim’de 65, 6 Ekim’de 63 iken, seçim günü de 59’a düştükleri ve buna karşın seçimi aldıklarını lisana getiren Çetin, “O arkadaşlar o isimleri neden yazdı, herkes kendi şahsiyetini, prestijini, erdemini korumak için yazdı. Burada ‘kesinlikle çizmeyin’ dedim. Gelen teklifleri görseniz yüzünüz kızarır, bu kadar ucuz değil bu işler. Lakin buna karşın bütün grubumuzla karşımızda olan herkese karşın, biz bu seçimi kazandığımızı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Vilayet seçim konseyi son noktadır. Vilayet seçim konseyi da onayları ve mazbatamızı verdi, bütün kamuoyu bizim grubumuzun seçildiği ve kazandığını biliyor. Ondan sonrası masa başında yapılan işlerdir” diye konuştu.
BARONLAR VE RANTÇILAR GÖNDERMESİ
Muhtemelen bundan sonra ATSO’ya aday olanlar cebine 50-100 milyon lira koymak zorunda kalacağını söyleyen Çetin, bundan sonra anlaşılıyor ki seçimlerde parası, gücü, siyasi gücü, kentteki muhakkak baronları ve rantçıları yanına alanlar seçim kazanacaklardır. Seçimden evvel aslında, kentin rantı ve baronlarına yavaş yavaş başlamıştım ve bundan sonra da ben bunlarla uğraşacağım demiştim. Âlâ ki demişim. Seçim periyodunda bu kentin bütün rantçıları, baronları, birtakım belediye liderleri hepsi karşımıza geçti. Kimler olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Bu kentten rant yapan, haksız yarar sağlayanlar. Siyaseten birtakım belediye liderleri, kimi milletvekilleri karşımıza geçti. Asla yan yana gelemez dediğimiz kurumlar yan yana geldi. Topuyla tüfeğiyle bize saldırdılar. Geldiğimiz nokta şu anda biz seçimi kazandık. Bu seçimin kazananı buradaki ekibimizdir” dedi.
‘UTANÇ VERİCİ GÖRÜNTÜ’
Seçim öncesi bir ismin ‘maviye oy verme koşuluyla üyelerin aidat borcunu ödeme’ tarafında duyuru yaptığını anlatan Davut Çetin, “Bu ne demektir, toplumsal medya aracılığıyla oy satın almaya giden işlerle başladık. O manzarayı koymadım, zira utanç verici imaj. Parayla oy almaya başladık. Oda tarihinde birinci sefer 4 binin üzerinde üye askıdan indi. Bizde indirdik, üyemi aradım, lakin karşımızdaki 3 bin civarında üyeyi askıdan indirdi. Parasını yatırıp askıdan indirdiklerini göremiyoruz diye dilekçe verdiler. Kendi kendilerinin ayaklarına sıkıyorlar. 13 bin 650 üyeden bahsediyorum oy kullanan, 4 bin üyeden bahsediyorum askıdan inen, ortadaki orana dikkat edin. Yüzde 20 si oy kullanacakların askıdan indirildi ve bu da ekonomik baskıyla. Oda tarihinde birinci kez 5 milyon tl civarında askıdan indirmeyle para girdi” dedi.
‘SİZ BİLİRSİNİZ’DEDİK 61-62 OY ALDIK
Seçim sürecinde TOBB delegeleri, Meclis Başkanlığı ve disiplin heyeti kırmızı listelerin kazandığını anlatan Çetin, başkalarında 61 oy almalarına karşın, idare seçiminde 59 oya düşmüş olmasına dikkat çekti ve burada çok büyük satın alma işleri olduğunu öne sürdü. Bu süreçte kendisini arayıp ‘kaç para lazım sana, parayı ver sen de satın al’ diyen az 15-20 iş insanı olduğunu belirten Çetin, Dediğim bir tek şey var, cebimde 100 milyon TL para olsa kimseye 1000 TL para teklif edemem bana oy ver diye “ formunda cevap verdiğini lisana getirdi. Çetin, “Yani zorla oy verdirdik 59 oy aldık, ‘siz bilirsiniz’ dedik 61-62 oy aldık” diye konuştu.
SEÇİMİ İPTAL ETMEYE GÖZLERİ YEMEDİ’
36’ncı kümedeki sandık başında itiraz olmadığı için açılmadığı olayı hatırlatan Çetin, “aynı yönetmelik birebir seçim kanunuyla seçimi yapıyoruz, idare seçiminin sandık başında en ufak bir itiraz yok. Başında avukatlar dahil herkes var. Hiç itiraz yok, sonraki gün itiraz ediliyor, sandık şurası lideri kendi inisiyatifiyle açıyor torbaları sayıyor, ne yaptığını kimse bilmiyor. İki tarafında müşahidi yok. İstediği üzere oynuyor ve sayıyor, 56 tane oyumuzu iptal edebiliyor. 3 gün evvel sandık bayında itiraz yok denilmişti, bunda da sandık başında itiraz yok, niçin sayıyorsun? Açamaz bile diyor hukukçular, orada müşahit çağırmadan o sandıkları açamaz bile. Açtı tahminen kendi yazdı, nereden bileceğim, yani burada bir dünya şaibe var. Madem YSK’ya itiraz edildi, alacağı en büyük karar seçimin iptali. Tam kanunsuzluktan müracaat ettiyseniz alttaki mahkemeye uymaz, hiçbir inceleme yapmadan ona uygun diyemez. Tam kanunsuzluğun sonucu seçimin iptalidir. Onu bile etmeye gözleri yemedi. Zira biz seçimi büyük farkla tekrar kazanırdık” dedi.
‘VAHİM VE ADALETSİZ’
Süreçte 3 sefer kutlama aldığı ve koltuğun artık oturulamayacak hale geldiğini lisana getiren Çetin, koltuğun olağandışı prestijsiz bir duruma geldiğini ve kendi ismine yaşattığı bütün aksiler için kamuoyundan özür dilediğini açıkladı. 1 Ekim’den sonra yaşananların oda tarihine bir kara leke olarak gireceğini söyleyen Çetin, bu seçimin anamızın ak sütü üzere helal olarak kandığımız herkes biliyor. 56 oy mu iptal ettirilir, hangi vicdana sığar bu. Gelinen iş bu kadar vahim ve adaletsiz. Karşımızdaki bu güruhla hiç kusura bakmasınlar ben ve grubum uğraşmaya devam edeceğiz. Daha önümüzde birçok seçim ve süreç var, hepimiz bu kentte yaşıyoruz, bu ranta, bu baronlara bu kenti bırakmayacağız. Biz bunun savunucusu olacağız. Umuyorum ki kimi belediye liderleri da elini vicdanına koymuştur ve gördükleri manzaradan vicdanları kesinlikle sızlıyordur” diye konuştu.
‘BİZ BU SEÇİMİ KAZANDIK’
Karşılarındaki bu kadar ranta, barona, lidere, vekile, siyasete, MÜSİAD’a, TÜSİAD’a karşı bu seçimi kazandıklarını lakin masa başında aşikâr pazarlıklarla kaybettiklerini lisana getiren Çetin, soruları da yanıtladı. CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın Ali Bahar’ın avukatıyla YSK’ya gittiği tarafındaki soruya, bu duyumların kendisine de geldiğini belirterek, “Milletvekilimiz oturup liste taradı onlarla, YSK’ya gitmiş gitmemiş o bile kıymetli değil. Siyasetin karıştığını hepimiz biliyoruz” dedi. ATSO lideri olduğu devirde ‘siyaset yapmayacağım’ dediğini de kaydeden Çetin, “Ama artık demiyorum artık” diyerek önümüzdeki süreçte siyasete girebileceğinin sinyalini verdi. Çetin, siyasalların takviyesini alamamasına ait, “Neden oldu biliyor musunuz, 4 yıl boyunca beni kullanamadılar” diye yanıtladı.
‘HERKES SAHİBİNİN YANINA SARFİYAT, NE DİYEYİM’
Gazetecilerin, YSK kararı açıklandıktan sonra Ali Bahar’ın iş insanı Mustafa Yılmaz’ın çiftlik konutuna gidişi ve yanağından öptüğü fotoğrafın manası da sorulan Davut Çetin, “Valla bir ticaret ve sanayi odası liderine yakışmadı bir. İkincisi ben dedim ya 3 sefer seçim kazandım bu devirde diye, üçünde de bu takımla beraberdim. Bu takımla biz top üzere neredeysek beraberdik, akşam yemeğe gittik beraberdik, odanın önünde beraberdik. Herkes sahibinin yanına masraf ne diyeyim” diye cevap verdi ve salonda büyük alkışla iştirakçiler takviye verdi.